logo

KORONA VİRÜSÜNÜN HAYATIMIZDA YAPTIĞI DEĞİŞİKLER

Oralet Osman

Oralet Osman
osman_perdeci@hotmail.com
KORONA VİRÜSÜNÜN HAYATIMIZDA YAPTIĞI DEĞİŞİKLER

Çin den başlayarak kısa bir süre içerisinde tüm dünyayı etkileyen korona virüsü hızla yayılıyor. Genellikle solunum yoluyla bulaşan bu virüsün başlıca belirtileri ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Ancak herkeste hastalık belirtisi aynı değildir. Virüsün özel bir tedavisi ya da aşısı olmadığından dolayı uzmanlar tarafından enfeksiyondan korunmak için bir dizi önlemler tavsiye edilmiştir. Bu önlemlerden

1.si ellerin sık sık yıkanması halbuki çoğumuz sudan nefret eder duş bile almaz.

2.si öneri öksürürken ya da hapşırırken ağzın kapatılması, bu ise kısmen uyar şöyle ki: elimize hapşırırız yıkamadan silmen tokalaşırız veya çaktırmadan başkasının üzerine sileriz. Örneğin karşıdan Nejdet abinin geldiğini düşünelim. Vayyy  tombul yanaklı  Nejdet abim benim diyerek yıkamadığımız mikroplu ellerimizi Nejdet abinin yanaklarına mest ederiz. Tabi Nejdet abi bir nemlilik hissetmiştir fakat bozuntuya vermez.2  aşamada  abi sen kilomu aldın diyerek sarılırız ve kalan mikrobumuzu çok sevdiğimiz abimizin üzerine sileriz.

3.sü öneri et ve yumurtanın iyi pişirilmesi bunu genellikle yaparız zaten.

4.cü öneri ise hepimizin en çok zorlandığı olan sokağa çıkılmaması gerektiği. Evden çıkmamanın sağlık için önemli olduğu söylense kimse inanmazdı. Evde oturan bir tanıdığımıza ‘’ne oturuyorsun evde miskin miskin çıkda bir hava al dediğimiz çok olmuştur. Ev de kal uygulamaları genellikle nüfus sayımı ve darbe dönemlerin de uygulanırdı. Hükümet  Bilim Kuruluyla yapmış olduğu istişareler sonucunda önce 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmasını yasakladı çıkanlara cezalar kesildi. Sonrasında kapsam genişletilerek 20 yaş ve altı ev karantinasına dahil edildi. Bu arada bazı sokak terminatörleri bana bir şey olmaz havasındadır. Şekil yapmaya çalışan Batman sevgilisiyle geziyordu. Salgını en ciddiye Örümcek Adam gibi görünüyor.

Yazın gelişini 4 duvar arasında camdan bakarak karşılıyorduk. Bu duruma alışık değildik. Bir ayağımız hep hep dışarda olurdu. Ev de oturmanın faturası gün geçtikçe kabarıyordu. Kadınların kaş ve bıyıklarını aldırması erkeklerinde uzayan saçlarını kestirmesi  gerekiyordu. Mecburen dışarı çıkmayın telkinlerini içeren anonsları dinliyorduk. ‘’dikkat dikkat köyümüze 200 kilo ıslak mendil 500 pakette ıslak mendil aldık. Elinizi yüzünüzü silip durun fazla koklamayın kafa yapar bi de bununla uğraşmayalım. Fazla öpüşmeyin koklaşmayın ihtiyacınız olduğunda waatsap grubuna yazın getiriyim.

Eeee ev de oturan beyler kolları sıvıyordu temizlik işlerine yardım ediyor pasta tarifleri araştırıyordu. Bugün karnı baharlı köfte yapan meraklı köfteciler ertesi gün için de Google amcadan kıymalı börek tarifi bakıyorlardı.  Böylece elinin hamuruyla kadın işine karışma dönemi başlıyordu. Tabi kriz ortamını fırsata çeviren hanımlar temizlik ve yemek konusunda erkeklere tam yetki verirken başka konularda sosyal mesafeyi koruyorlardı. İşini bitiren erkekler internette yayınlanan siyaset ve spor programlarıyla stres atıyordu. Bu tarz programlardan hoşlanmayanlar ise patik, süveter, çorap örüyor. Ya da sutyenden desenli maske fikrine sıcak bakıyordu.  Çocuklar derslerini  internetten takip ediyordu. Bu işe en çok öğretmenler sevinmiştir. Çünkü; susun artık, dinleyin beni, arka taraf Bülent ödevini yine yapmamışsın oğlum gibi durumlara maruz kalmayacaklardı.

Dedikodular balkondan balkona yapılmaya başladı.

-Kız Hacer duydun mu neyi?

-Neyi

-Necibe teyzenin kızı 3 çocuğunu bırakıp kocaya kaçmış

-Aaaaa deme ayol ben zaten Nurandan şüpheleniyordum

-Kız Nuran değil kör olasıca Songül Songül

Gibi diyaloglar artıyor, uzaktan selamlaşıyorduk. Evde sıkılan insanımız asılsız haber üreterek dünya birincisi oluyordu. Devlet memurları dönüşümlü çalışıyor, çay satışı karton bardakla yapılıyordu. Her gün açıklanan vaka ve ölüm sayıları tedirginliğimizi öyle artırıyordu ki çevremizdeki insanlara zombi gözüyle bakıp yorum yapıyorduk. En önemlisi ikramlarımız markasını bilmediğimiz kolonya ve dezenfekte spreyleriydi. Sevmediğimiz insanlara kolonya tutar olduk. Önceden hapşıran insana çok yaşa derdik geldiğimiz noktada ise o bölgeden hızlı adımlarla kaçar olduk. şehirler belirli saatten sonra hayalet şehirlere döndü dışarda insandan çok köpek vardı. Köpekler sokakta kalan insanlara adeta evlerinize girin diye havlıyorlardı. Tenhalaşan şehir merkezindeki bir parkta toplanan köpekler arasında şöyle bir diyalog geçmiş olabilir. Söze siyah köpek başlar

-Merhaba beyaz köpek

-Merhaba siyah köpek hav hav hav

-B.k  sorar hangi sokaktansın ?

-S.k. 400. Sokak

-B.k şu itfaiyenin olduğu sokak mı?

-S.k hayır orası 420. Sokak bizim ki sağlık ocağının olduğu sokak. … oh be bu virüs iyi oldu insanlardan kurtulduk.

-B.k aynen öyle oldu az önce Kangal da bir köpek arkadaşla görüştüm akşama kemik partisi yapacaklarmış.

Deyince diğer köpeklerde keyiften havlamaya başladılar.

Tenhalaşan sokaklarda maskeli beşler dolaşıyordu. Kar maskesiyle banka soymaya çalışan hırsızların ‘’durun bu bir banka soygunudur’’ ikazı dikkate alınmıyordu. Marketlerde kasiyerler virüsten korunmak için adeta robocok  kiyafeti  giyor ödemeler genellikle temazsız alınıyordu. Marketlere çocuklar alınmıyor istediği alınmadığı için kendini yere atan çocuklar görülmüyordu. Sebze ve meyve reyonlarında seçmece dönemi biterken fırsatçılar devreye girerek  fiyatları bir gün de yüz de yüz arttırıyordu. Yine marketlerde evde sıkılmayalım diye cips reyonları kuruluyordu. Bu salgın maalesef ibadetleri de etkiledi. Önceden imamlarımız ‘’sevgili cemaat saflarımızı sık ve düzgün tutalım Allah ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun ‘’derdi ancak geldiğimiz noktada  Cuma namazları bile kaldırıldı.

Son olarak kısaca 5G teknolojisinden değinmek istiyorum. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde özellikle internet ortamında 5 G ile ilgili bilgiler veriliyor gerçek olup olmadığını bilmediğimiz videolar paylaşılıyor. Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 250 bilim adamının Dünya Sağlık Örgütüne dilekçe gönderdiği o dilekçede ‘’ 5G nin yayılması insanlık ve çevre üzerinde bir deney oluşturduğu ki bu uluslar arası hukukta suçtur’’ ifadelerinin yer iddia edilmektedir.  Yine Avrupa da bazı ülkelerin örneğin İsviçre de biz kobay değiliz pankartlarıyla protesto yaptığı, İngiltere de 5G baz istasyonlarının korona nedeniyle ateşe verildiği haberleri hızla yayılıyordu. Bu haberler doğrumu yoksa aldatmaca mı bilmem. Dileğim yazdığım yazı gibi şakayla karışık olması.

Etiketler: »
1483 Kez Görüntülendi.
e-ticaret paketleri
#

SENDE YORUM YAZ

6+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Bu ayetler cemaatler için mi geldi?

    24 Aralık 2020 Köşe Yazıları

    İslam dininde tarikatlerin yeri nedir? Tarikatçilik, dincilik, cemaatçilik Kurana uygun mu? https://www.youtube.com/watch?v=H8WajNHTT3k Bu soruların cevabını gelin birlikte Kuranı Kerimden araştıralım. Bugün ülkemizde çeşitli tarikatlere bağlı birçok grup halinde cemaat bulunmaktadır. Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018’de hazırladığı rapora göre Türkiye’de belli başlı 30 tarikat ve onlara bağlı 400 kol bulunuyor. Kaynak Cemaatler kendi ekosistemini oluşturmuş ve grupça hareket etmektedir. Peki bu gruplar için Kuran ne diyor? Âl-i İmrâ...
  • Kahlenberg(Alaman Dağı)

    23 Eylül 2020 Köşe Yazıları, Politika, Tarih, Tüm Manşetler

    Bazılarına göre Kahlenberg deyince akıllara Danimarkalı ünlü futbolcu Thomas Kahlenberg gelebilir. Oysa tarihimizin dönüm noktalarından birisi olan bir muhaberenin yaşandığı yerin adıdır Kahlenberg. Günümüzde orta Avrupa da olan Viyana’ya gelen herkesin çıktığı veya çıkarıldığı, İstanbul’daki Çamlıca tepesine benzeyen tepedir. 12 Eylül 1683'te Osmanlı İmparatorluğu ile Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu orduları arasında yapılan meydan muhasebesi Kahlenberg Muharebesi ya da Osmanlıların verdiği isimle Almandağı Muharebesi olarak bilinir. Muhar...
  • 40 Ton Altın’ın Hikayesi

    11 Eylül 2020 Köşe Yazıları, Tarih

    40 Ton Altın'ın Hikayesi ve Baş Rostolar Bir Umut Hikayesi Serisi devam ediyor. 40 Ton Altın'ın Hikayesi Başlıyor Burada dinleyecekleriniz gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek kurgulanmış olabilir. Ufukta kara gözüktü. Suvari Bey heyecanlıdır. Yol boyunca Çarkçıbaşı ile görüşmüş bir aksilik çıkmaması için tanrıya dua etmiştir. Yolu uzun, yükü ağırdır. Tayfa yükten habersiz ama yükün önemini kaptanların ciddiyetinden anlamıştır. Korumalar eşliğinde bu gemi limana yanaşır.  Nihayet büyük yük ve büyük emanet Kitauların ülkesine ulaştırılmış...
  • Cin Nedir? Cinlerin Özellikleri Nelerdir?

    30 Temmuz 2020 Köşe Yazıları

    Cin, duyu organlarıyla algılanamayan, çeşitli şekillere girebilen, ateşten yaratılmış, ruhanî varlıklara verilen bir addır. Kuranı Kerimde Rahman Süresi 15.inci ayette şöyle tanımlanmaktadır: Cinleri dumansız, saf alevden yarattı. “CİN” adıyla bilinen gerçeği itibarıyla insan gözü tarafından görülemeyen bazen de sahip oldukları özellikler dolayısıyla, bazı insanlara maddemsi görüntüler verebilen canlılardır. Kur’ân-ı Kerîm’de “CİN” kelimesiyle tanımlanan; halk arasında “peri”, “dev”, “hayalet”, “cin”, “ecinni” diye bilinen; görüntülerine gö...