Yıllar öncesiydi. Kars taraflarında bir camiye girdim. Kürsüde bir hoca efendi sohbet ediyor. Cemaat dağınık bir şekilde oturmuş. İhtiyar dedeler bir köşeye çekilmiş birisi duvara yaslanmış, öteki bir direğe yaslanmış ayaklarını uzatmış, bir diğeri düşünceli bir şekilde boynunu bükmüş yere bakıyor sohbeti dinliyorlardı. İhtiyarların arasına girdim bir kenara oturuverdim. 12-13 yaşlarında belki biraz daha küçüktüm. Hoca efendiden nefis isminde bir kelime duydum biraz da açtım açıkçası aklıma yemek geldi. Güzel nefis mis gibi bir yemek hayal ettim. Konuyu pek de anlamamıştım. Hoca efendi bir şeyler söylüyor ama pek de iyi şeyler söylemiyordu. Kendi kendime yemek de mi sevmeyeceğiz dedim. Sohbet devam ettikçe bu nefis başka bir şey dedim. Pür dikkat hoca efendiyi dinliyorum. Nefs-i emmareden bahsediyor. Bu nefis insanın en büyük düşmanı imiş ve 72 şeytan kuvvetindeymiş.
İnsanın düşmanı nefsi ve şeytandır. Şeytan hayat boyu insanı kandırmaya çalışır, insanı doğru yoldan çıkarıp azgınlığa sapıklığa sürükler. Şeytanın vesveselerinden sadece Allah'ın salih kulları korunur. Şeytan insana farklı şekillerde gelip onu kandırabilir. Nice büyük zatlar, alimler dahi şeytan tarafından kandırılmıştır.
Bir anda sesli düşündüm çocukluk hali ile hoca efendiye bir soru sordum. Hocam bu şeytanı öldüremiyor muyuz? Birisi öldürsün bunu hepimiz kurtulalım dedim.
Hoca efendi biraz şaşkın biraz hoş bir edayla hayır dedi. Ölmüyormuş. Günahları ve dünyayı insanlara güzel gösterip kıyamete kadar insanları kandırmaya devam edecekmiş.
Şeytan; insana günahları sevdiriyor, dünya sevgisini artırıyor. İnsanları fakirlikle korkutup çirkin işlere sevkeder. İnsanlara vaadlerde bulunup onları boş kuruntularla oyalar. Şeytan kalbe vesvese verdiğinde bu düşünceyi kabul etmeyip hemen Allah'a sığınmak gerekiyor.
Bir de nefis var. Nefs-i Emmare bu da her insanda mevcut. Tasavvuf ehline göre merkezi insanın iki kaşının ortasında bulunuyormuş. Ve bu da şeytan gibi günahlara meyilli bir yaratık. İnsan her an şeytana ve nefsine karşı tetikte olmalı.
O sohbet boyunca şeytanı hayal ettim her an gelecek diye hazırda bekledim. Açıkçası nefsi anlamamıştım. Ama şeytanı çok iyi öğrendim. İçimden gelen bazı hislerden, düşüncelerden ve çevredeki insanların yanlış hareketlerinden hemen orada bir şeytanın olduğuna inanır ve ona göre hazırlık yapardım. Bu düşünceler gelince fren yapmasını öğrendim. Kafi derecede şeytandan kurtuldum çünkü hep hazırlıklı idim. Ama maalesef insan şeytanlarından kurtulamadım. Ne kadar iyi niyetli olduysam o kadar çok kandırıldım. Ah hoca efendi keşke biraz da insan şeytanlarından bahsetseydin şeytanlaşmış insanların da şerrinden korunurdum. Allah hepimizi nefsimizden, şeytandan ve şeytanlaşmış insanlardan, cinlerden korusun. Amin.