OHA Haber

Naile’nin Parmakları

İsyankârların hücumlarına ve kılınç darbelerine karşı korkusuzca karşı koyan, parmaklarını kaybeden, kahraman, cesur bir hanım…naile
ın iktidarının son günleri çok karmaşalı geçti. Şehit edilmesi üzücü bir hadise. Nasıl Şehit edildiği, mezarı, eşi, çektiği çileleri hepsi ayrı birer hüzün ve tartışma konusudur.
Ancak Eşi 'nin pek bilinmeyen ama ibretlik bir öyküsü vardır.
“Kim hayatı isterse şahadet istemeli. Şehidin hayatına Kur'ân işaret eder. Sekeratı tatmamış her bir şehit, kendini hayy biliyor, görüyor.” Bediüzzaman Said Nursî
Hz. Osman'ın en zor zamanlarında en büyük destekçisi eşi Naile (r.anha) oldu. Çok vefakâr ve fedakâr bir hanımdı.
Hazret-i Osman'ın (ra) halifeliği döneminde, dehşetli fitneler çıktığı günlerde eşinin hep yanındaydı.
Günlerden bir gün Hz. Osman sabah namazına uyanır ve:
-“Kavmim bugün beni öldürecek.” Der.
Bunu duyan Naile (r.anha) dehşete kapılır:
-“Asla! İnşallah bu arzularına ulaşamayacaklar. Senin halkın seni korur, gözetir.” Diye inler.
Hz Osman (r.a) aynı sakinlikle cevap verir:
—Rüyamda Resulullah Efendimizi, Ebu Bekir'i ve Ömer'i (ra) gördüm. Dediler ki:
“Bu gece iftarı yanımızda açarsın.”
Duydukları Naile'yi (r.anha) üzer. Ama metanetini kaybetmez.
Akşama doğru isyankârlar Hz Osman'ın evini kuşattılar ve zorla içeri girdiler. Naile (r.anha), Hz. Osman'ı korumak için onun üzerine kapandı ve:
“Siz nasıl bir zatı öldürmek istediğinizin farkında mısınız? O bütün geceyi bir tek rekâtla ihya eder ve o rekâtta Kur'ân'ı hatmeder.” diye bağırdı.
İsyankârların kılıç darbelerine karşı koyan ve vücudunu siper eden Naile (r.anha) ona saldıranların kılıçlarını eliyle tutmaya çalışmış ve bu uğurda parmaklarını kaybetmişti.
Ve isyankârlar amacına ulaşmış, Hz Osman orada şehit edilmiş, Hakk'a kavuşmuştu.
Bunu metanetle karşılayan Naile (r.anha):
“Siz onu şehit ettiniz. Ama unutmayın, Cenab-ı Hak onun hakkını sizden alacaktır.” diye haykırdı.
Ebü'l-Ferec el-İsfahânî, Nâile'nin Muâviye'ye gönderdiği, Hz. Osman'ın öldürülmesi olayını açıklayan bir mektubun metnini verir (el-Eġānî, XV, 325-326). Onun bu mektubu Muâviye'nin isteği üzerine mi yoksa kendiliğinden mi yazdığı hususu açık değildir; ancak Muâviye'nin hem Hz. Osman'ın kuşatılması olayından önce, hem de bu cinayetin işlenmesinden sonra takip ettiği siyaset dikkate alındığında yazılmasını onun istediği söylenebilir. Çünkü Muâviye, mektupla beraber gönderilen Hz. Osman'ın kanlı gömleğini ve Nâile'nin parmaklarını Dımaşk Camii'nde teşhir ederek Suriyeliler'i kendi siyasetinin doğruluğuna inandırıp desteklerinin sürmesini sağlamıştır.Hz. Osman'ın şehid edilmesinin ardından Nâile'nin Suriye bölgesinde yaşayan Kelb kabilesine döndüğü anlaşılmaktadır. Bundan sonra kendisine yapılan evlilik tekliflerini geri çevirdi ve bu hususta aşırı ısrarcı davranan Muâviye'ye de ön dişlerinden ikisini söküp göndererek cevap verdi. Hayatının geri kalan kısmını kabilesi arasında sakin bir hayat sürerek geçirdi. Hz. Osman'la yedi yıl evli kalan Nâile'nin Ümmü Hâlid, Ervâ ve Ümmü Ebân adlarında üç kızı olmuştur.

Exit mobile version