Hayatımızda değişimin hızlanması ile kavramlarında sürekli bir değişim ve dönüşüm göstermesi kaçınılmaz olmuş durumda. Eskiden savaş denildiği zaman tek bir şey anlaşılırdı ve iki ordunun karşılıklı şiddet göstermesi denirdi. Hatta adına savaş değil Harp denirdi. Bu gün ise savaşın tanımı şu şekilde yapılmakta; Savaş, uluslararası sistemde şiddet kullanma ya da silahlı kuvvet kullanma kapasitesine sahip devletler ve devlet dışı siyasal aktörler arasında gerçekleşen, büyük ölçekli fiziksel şiddet içeren çatışma ya da çarpışmadır.
Bir de Savaşı çeşitlere ayırmışlar;
-Amfibik harekât
-Asimetrik savaş
-Dördüncü nesil savaş
-Kara savaşı
-Terörizm
-Topyekûn savaş
-Vekâlet savaşı
-Konvansiyonel savaş
Peki günümüzde dillerden düşmeyen Konvansiyonel savaş ne demek;
Geleneksel savaş, düzenli savaş, endüstriyel savaş ve yüksek yoğunluklu savaş olarak da nitelenen konvansiyonel savaş; belirlenmiş bir hedef doğrultusunda simetrik harp silahları ile taktik ve tekniklerin düzenli yapıdaki unsurlar tarafından kullanımı şeklinde gerçekleştirilen bir savaş türüdür.
Saldırıyı gerçekleştiren tarafın öncelikle piyade ve mekanize piyade ile ilk savunma hattını yarması, zırhlı unsurlar ile hava ve deniz kuvvetlerinin harekâta dahil olarak belirlenen hedeflerin ele geçirilmesi şeklinde özetlenebilecek olan konvansiyonel savaş, düzenli ve simetrik bir tehdidin ortadan kaldırılmasını esas almaktadır.
Askerî unsurların örgütlenmesi ve eğitimi, silah ve teçhizat temini, personel temin ve yetiştirilmesi gibi konular bu konseptin çizdiği çerçeve içinde kalır. Konvansiyonel savaşlar, ‘savaş hukuku’ kurallarına göre icra edilir. Savaş hukukunda öngörüldüğü şekilde ‘üniformalarıyla, rütbeleriyle, disiplinli yapılarıyla’ tanımlanan ve çeşitli savaş taktikleri kullanan ulusal ordular tarafından icra edilir. Savaş, devletler arasıdır, ulusal ve düzenli ordular tarafından yerine getirilir. Konvansiyonel savaşta ayrıca savaş hukuku bağlamında nükleer silahlar kullanılmaktadır. Bu bağlamda konvansiyonel savaşta yalnızca konvansiyonel silahlar kullanılır. Konvansiyonel silah; taraflarca gücü, niteliği bilinen ve klasik olarak kabul edilen, nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar dışında kara, deniz ve hava orduları tarafından kullanılan savaş hukuku kapsamında kullanımı meşru her türlü silahtır.
Konvansiyonel askeri güce dayanan bu savaş türünde tüm askeri ve yarı-askeri gayretler hasmın fiziki varlığına ya da geri bölgesini ele geçirme ve muharebe edebilme yeteneğinin yok edilmesine yöneltilir. Bu yönüyle konvansiyonel savaş “düşman” merkezlidir. Temel hedef, düşmanın savaşma azim ve iradesini kırmaktır. Konvansiyonel bir savaşı kazanabilmek için en önemli şart hem nitelik ve hem de nicelik açısından “üstün bir savaş gücüne” sahip olmaktır. Soğuk savaş dönemindeki karşıt kutupların “ortadan kalkması” ve düzenli yapıdaki orduların “önemini yitirmesi” ile birlikte, söz konusu konseptin değişmeye başladığı ileri sürülmekte ve bu tür askeri birliklerin yeni tür görevler (insani yardım, bölgesel/küresel barışı koruma, vb.) için kullanımına işaret edilmektedir. Ulus-devletlerin yeni küresel güvenlik konsepti kapsamında siyasi sorunların çözümü için artık çok maliyetli olan konvansiyonel savaşlar yerine dolaylı yoldan hasmı yıpratmaya yönelik savaş türleri denenmektedir.