İnsanlık yerleşik hayata geçtikten sonra gruplar halinde yaşamaya başladı. Kendini ve etrafındakileri yönetmek gerektiği kadar farklı guruplarında neler yaptığını anlamak, onların yaptığına karşı veya benzeri işler yapmak için muhtelif kurumlar ve örgütler kurdu. İstihbarat teşkilatlarını da bu bağlamda değerlendirirsek şüphesiz Gestapo'nun ayrı bir yeri olacaktır.
Gestapo yani Gizli Devlet Polisi, Nazi Almanyası ve Alman işgali altındaki Avrupa'da gizli polis teşkilatıdır. 1933'te Hermann Göring tarafından Prusya'nın çeşitli güvenlik polisi kuruluşlarının tek bir organizasyonda birleştirilmesi amacıyla kuruldu. 1934'te Schutzstaffel (SS) lideri Heinrich Himmler'in yönetimine geçti. Diğer tarafından Reinhard Heydrich ve Heinrich Müller'e yetki verildi.
İlk olarak Fırtına Birlikleri'nden ve Alman polisinden seçkin görülenler alındı. Sivil üniformayla polis birliklerinden ayrıldılar. İlk adı Geheime Polizei Amt yani GPA'dır ama bu ismin basit olduğu düşünülmüş olmalı ki, Gestapo olarak değiştirilmiştir. Açılımı, Die Geheime Staatpolizei'dır.
II. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 45.000 üyesi vardı. Ofislerine Gestapoleitstellen denirdi. Günümüzdeki istihbarat teşkilatları için örnek teşkil eder. Gestapo II. Dünya Savaşı sırasında önemli komutan ve generallerin korumalığını üstlenerek bir nevi askeri inzibat görevi yapmışlar, kimi zaman SS'lerle ortak çalışmışlardır. Gestapo ayrıca savaş sırasında Almanya'da bulunan Müttefik casuslarını yok etmek için de kullanılmıştır. Gestapo erleri genellikle önemli giriş kapılarına nöbetçi olarak bırakılırlardı; görevleri giriş kartlarını kontrol etmekti.
Ayrıca toplama kamplarında aktif rol oynamışlardır. Savaş sonrası çoğu kaçmayı başarmış, yakalananlar savaş suçlusu sayılarak kurşuna dizilmiştir. II. Dünya Savaşı'nı anlatan filmlerde SS'lerle birlikte çokça boy gösterirler. Gestapoların bir diğer görevi de savaş ortamında olup bitenden habersiz halkı dolduruşa getirerek, onların düşman kuvvetlerine karşı sivil bir güç olarak kullanımını sağlamaktı.
“gestapo gibi dikilme başımda!”
“beni bu gestapo saçmalıklarıyla korkutamazsınız”
”yumuşak gestapo”
şeklinde de kullanıldığı da olur.
II. Dünya Savaşı'nın kaybedeni olan Nazi Almanya'sı yavaş yavaş Sovyetler ve diğer müttefik kuvvetlerince işgal edilirken Gestapo ajanları da yavaş yavaş askeri cepheden çekilmeye, hatta yurt dışına kaçmaya başlamışlardır. Savaşın son anlarına kadar savaşan Gestapo ajanları, Heinrich Himmler'in intihar etmesi ve Adolf Hitler'in kaybolmasından sonra dağılarak tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini almışlardır. Sovyet güçleri yakaladıkları Gestapo ajanlarını kurşuna dizmişler, ayrıca savaştan sonra kurulan Savaş Suçları Mahkemesi'nde Gestapo ajanları, savaş suçlusu, işkenceci ve toplama kamplarındaki infazların hükümlüleri olarak yargılanmışlardır.