Daha 19 yaşında olduğunuzu düşünün. Sizin akranlarınız parklarda bahçeler de geziyor. Siz ise okulu yeni bitirmiş bir donanma pilotusunuz. 3 kişilik bir savaş uçağı kullanıyorsunuz. Uçak gemisine inmek oldukça zor bir iş. Tecrübeli pilotlar bile hep kaza yapıyor. Ama siz kaza yapmadan sayısız görev gerçekleştirdiniz. Son görev ise bir düşman gözetleme kulesini yok etmek. Her zamanki gibi gemiden kalktınız. Ateş hattına girdiniz. Ama bu kez kanattan vuruldunuz. Öyle olduğu halde görevi yerine getirmek için birkaç hedefi yok ettiniz. Sonunda paraşütü açıp atlamak zorunda kaldınız. Ancak kaybedilen denge ve zor durum sonucu alnınız uçağın kuyruğuna çarpıp kanamaya başladı ve paraşütteki bir ip kesildi. Son sürat okyanusa düştünüz. Neyse ki paraşütün içerisinde bir de kurtarma botu var. Bot kendiliğinden şişti ve ona tutunarak hayatta kalmaya çalıştınız. Diğer takım arkadaşınız olan iki kişiyi gözetlemeye çalıştınız ama hiç birisi yok. Çaresiz okyanusta köpek balıklarına yem olmayı beklerken bir periskopa rastladınız. Bir denizaltı geldi sizi kurtardı. Takım arkadaşlarınızdan maalesef kurtulan olmadı savaşa katılan birçok kişi hayatını kaybederken siz mucizevi bir şekilde kurtuldunuz. şimdi seçilmiş olmayı düşünür müydünüz, düşünmez miydiniz siz karar verin?
Bu olay gerçekten yaşandı ve bunu yaşayan da Amerika'nın 41. Başkanı George Bush‘tu. Olay ikinci Dünya Savaşı yıllarında Pasifik okyanusunda japonya'ya karşı savaşırken gerçekleşti. Başarılarla dolu bir kariyeri olan George Bush‘un hayatından bazı kesitler aşağıdaki gibi
George Herbert Walker Bush 1924, Milton, Massachusetts te doğdu. Andover'daki Phillips Akademisi'ni bitirdikten sonra Deniz Kuvvetleri Yedek Birlikleri'nde yedeksubay oldu. II. Dünya Savaşı sırasında (1942-44) Büyük Okyanus'taki uçak gemilerinde torpido bombardıman pilotu olarak görev yaptı. Üstün Uçuş Nişanı'nı kazandı. Bu görevinde mucizevi bir kurtuluş yaşadığı anlatılır.Japonların Chichijima yerleşkesine gerçekleştirdiği hava operasyonunda Japon hava bataryaları tarafından uçağının vurulmasına rağmen başarılı bir şekilde birkaç düşman hedefi vurmuş, motorunun alev alması üzerine uçaktan atlayarak kurtulmuştur. 1944 yılı boyunca 58 uçuş gerçekleştirmiş ve bunun neticesinde üç uçuş madalyası, üstün uçuş madalyası ve başkanlık birlik savaş madalyası almıştır..Japonların Pearl Harbor'ı bombaladığı haberini ilk duyduğunda Phillips Akademisi kampüsündeydi. Bush derhal orduda gönüllü olmak istedi ve tüm aşamaları geçti. Kritik gün 2 Eylül 1944'tü. Bu günün sabahında Bush'un saldırı düzenlemek üzere anakaraya 804 kilometre uzaklıkta olan Japonya'daki Chichi Jima adasına uçması planlanıyordu. Ada Japonlar için bir iletişim ve tedarik merkeziydi. Sıkı bir şekilde korunuyordu. Bush'un ana hedefi adadaki bir radyo kulesiydi. Bush, iki meslektaşı ile yola çıktı. Bir saatten uzun bir süre sonra uçakları kaza yaptı. Kokpitin içi duman dolmaya başladı. Uçağın kanatları alev aldı. Bush o anda White ve Delaney'dan paraşütlerini giymelerini istedi. Uçağı yöneterek bombalamaya ve radyo kulesini hedef almaya devam etti. Ardından White ve Delenay'a paraşütle uçaktan atlamalarını söyledi. Ardından kokpitten manevra yapabilmek üzere açık kapıya tırmandı. Ancak rüzgar sert bir şekilde çarptı. Başını uçağını kuyruğuna çarptı. Ardından rüzgar onu suya düşecek olan uçaktan uzağa savurdu.
Rüzgar onu Chichi Jima adasına doğru sürükledi. Bush bunun üzerine ters yöne doğru kulaç atmaya başladı. O esnada başı kanamaya devam ediyordu. Bush “O ana yolun sonuna geldiğimi düşündüm. White ve Delenay'a dair herhangi bir iz göremediğim için öldüklerini düşündüm. Öte yandan eşim Barbara'yı düşünüyordum. Bu endişe ve gerginliğimi arttırdı. Bir anda şiddetle ağlamaya başladım” dedi.
Bush, bir ABD denizaltısı tarafından kurtarılana dek dalgalarla savaştı. Bu olayın tek kurtulanı, sonraki yıllarda ABD Başkanı olacak olan George H. W. Bush oldu.
Özel şirketlerde çalıştı. 1959'dan itibaren Houston'da Cumhuriyetçi Parti'de etkin görev aldı. 1966'da Cumhuriyetçi Parti'den Temsilciler Meclisi'ne seçildi. 1970'te bu sandalyeyi bırakarak Senato seçimlerine katıldıysa da gene başarısız oldu. Başkan Richard Nixon, Bush'u ABD'nin Birleşmiş Milletler nezdindeki büyükelçiliğine atadı (1971-72). Bush 1973'te Watergate Skandalı alevlendiği sırada Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi'nin başkanı oldu. Uzun süre Başkan Nixon'ı desteklediyse de Ağustos 1974'te başkanı istifaya çağırmak zorunda kaldı. Aynı yılın sonuna doğru Başkan Gerald R. Ford tarafından Pekin'de ABD İrtibat Bürosu'nun başına getirildi. Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) başkanlığına (1976-77) atanmasına değin bu görevde kaldı. 1980'de Ronald Reagan'ın mevcut başkan Jimmy Carter'a karşı kazandığı seçim zaferiyle Bush da başkan yardımcısı oldu.
Başkan yardımcısı olarak anayasanın çizdiği görev sınırlarını kabullenerek genellikle düşük bir profil sergiledi; hiçbir şekilde Reagan'ı eleştirmedi ve inisiyatif almayı reddetti. Başkan yardımcısı ve Senato başkanı olarak Reagan'ın güvenini kazandı.
1988 başkanlık seçimlerinde neredeyse rakipsiz biçimde partisinin adayı oldu ve halkın yüzde 54'ünün oyunu alarak seçimi kazandı. 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi üzerine Birleşmiş Milletler'in desteğiyle ABD önderliğinde geniş bir uluslararası ittifakın oluşmasını sağladı. 16-17 Ocak 1991 gecesi ABD önderliğindeki hava saldırısıyla başlayan Körfez Savaşı şubat sonlarında Müttefiklerin zaferiyle sonuçlandı. En büyük oğlu George W. Bush 2000 ve 2004 yıllarında arka arkaya ABD Başkanı seçildiğini gördü.