Tarihsel süreçleri tüm yanlarıyla değerlendirmek gerektiğinden Lozan görüşmelerini ve Kozan ilçesinin tarihsel bağlarını araştırmak gerekiyor. Lozan gündeme geldiğinde Ermenilerin sesi çok çıkar Kozan dendiğinde de eski Kilikya Ermenilerinin sesi çok çıkarmış.
Her yıl 24 temmuz da Türkiye Cumhuriyetinin imzalamış olduğu Lozan Barış Antlaşması gündeme gelir. İsviçre’nin Lozan (Lausanne) şehrinde 1923 Türk Kurtuluş Savaşı sonunda, yeni Türk devleti ve diğer imzacı ülkeler arasında yapılan barış antlaşması ile Türkiye’nin tam bağımsızlığını bütün dünyaya kabul etmiş mi oldu yoksa gizli maddeleri olan antlaşma mı?
Bir de bunların dışında Adana’ya bağlı Kozan ilçesi var. Kozan (Sis), Adana’nın (metropoller hariç) iki büyük ilçesinden birisidir. Ayrıca Adana İl Sınırları içindeki en geniş (yüzölçüm olarak) ilçe durumundadır. Tarih boyunca önemli bir yerleşim olan Kozan Kilikya Ermeni Krallığı‘nın başkentliğini yapmış olup Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemindeyse 1926’ya kadar vilayetlik (il statüsü) yapmıştır. Ancak 1926’da bazı milletvekilleri yüzünden vilayetliği lağvedilmiştir. Ayrıca vilayetken Fevzi Çakmak’ı TBMM’ye milletvekili olarak göndermiştir.
Ermenice de Kozan Sis veya Sissu denilmiştir. Şehre Kozan isminin verilmesi, aslen Gaziantep’in Kozan köyü kökenli Kozanoğlu Hanedanı’na (1689-1865) dayanmaktadır. Şimdilik Lozan dan etkilenmemiş gibi. Ancak isim benzerliği madde benzerliğini de çağrıştırır mı diye maddeleri de incelemekte fayda var.
-Suriye Sınırı, 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edilmiştir.
-Irak Sınırı, Irak sınırının ileride İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verilmiştir.
-Yunanistan Sınırı, Mudanya Antlaşması’nda olduğu gibi kabul edilmiş, ancak savaş tazminatı olarak Yunanistan Karaağaç’ı Türkiye’ye bırakmıştır.
-Sovyet Sınırı, Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kalmıştır.
-Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçilmiştir.
-Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır.
-Adalardan,
Bozcaada ve Gökçeada Türk Devleti’ne,Oniki Adalar İtalyanlar’a,Diğer adalar ise Yunanistan’a bırakılmıştır.
-Türk Devleti’nin sınırları içindeki Yabancı Okullar Türk kanunlarına uyacaklar, okulların öğrenimini Türk Devleti düzenleyecektir.
-Fener Rum Patrikhanesi’nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartı ile Türkiye’de kalması kabul edilmiştir.
-Azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırılmış, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir.
-İstanbul’daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumlar’ın Yunanistan’a gönderilmesine, Batı Trakya hariç diğer yerlerdeki Türkler’in de Türkiye’ye gönderilmesine karar verilmiştir.
-Boğazların idaresi başkanlığını Türkler’in yapacağı bir komisyona bırakılmıştır.
-Boğazların iki tarafında da 20 km’lik alanın askerden arındırılması kararlaştırılmış, buna rağmen olağanüstü bir durum olduğunda Türk tarafının boğazlara asker sokabilmesine izin verilmiştir.
-Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilecektir.
-İşgal güçleri İstanbul’u bir buçuk ay içinde boşaltacaklardır.
Şimdi Lozan ile Kozan arasındaki ilişkiyi değerlendirince Dolaylı bir bağ olduğu – Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçilmiştir. Maddesinden anlaşılmaktadır.