OHA Haber

KORONAYA YURDUM İNSANININ BAKIŞI

köşe yazısı

oralet osman makale

Korona Virüsüne Bir Bakış – Gündem

Son günlerin en önemli konusu kuşkusuz korana virüsü, maalesef büyük bir bilgi ve video kirliliği var. Sara nöbeti sonrası ölen insanların kayıtları virüsten  ölmüş gibi servis ediliyor. Her kafadan bir ses çıkıyor anlayan da konuşuyor anlamayan da. Peki virüsün neresinde ? gerekli tedbirleri aldık mı? Yoksa tedbir anlayışımız sadece marketlerin makarna ,pirinç  ve un raflarını boşaltmak mı? Gelin şakayla karışık birlikte değerlendirelim.

Dünyayı adete alarma geçiren Çin in Vohan şehrin de balık pazarında 49 yaşında bir bayanda  görüldü. Ateş öksürük ve göğüs sıkışması tedaviyle  geçmeyen  bayan ile ilgili yapılan tetkikler de virüs taşıdığı tespit edildi. Nefes almakta zorlandığı için de hemen solunum cihazına bağlandı. Bu ve benzeri vakaların artmasıyla virüsün yayılmasının engellenmesine yönelik zamana karşı yarış başlamıştı. Çin devleti derhal hayvan pazarını kapattı. Bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı bölge  karantinaya alındı. Diğer ülkelerde benzeri önlemler aldı.

Örneğin, Avustralya Çin den gelen 600 vatandaşını 14 günlüğüne  Christmas adasında karantinaya aldı. 500 den fazla insanın bir araya geldiği Bondi  Plajını kapattı. Japonya da durum biraz farklıydı. Şöyle ki; hükümet insanlara virüs şüphesiyle testler yapılmasına karantinaya alınmasının yasalara aykırı olduğunu açıkladı ve halka kendi kendini karantinaya al çağrısı yaptı.  ABD ulusal acil durum ilan etti. İsrail de mahkemeler ertelendi, Netenyahu bir süreliğine yargılanmaktan kurtuldu. Sudi Arabistan ‘' Kabeyi nasıl kapatırsınız tepkilerine rağmen ‘' Kaba yi kapattı ve dezenfekte etti. İran da ise hükümetin toplu yerlere örneğin türbelere gitmeyin uyarısını dikkate almayan halk söz de din adamlarının ‘ olur mu türblerin duvarları şifadır sözleri üzerine bazı cahillerin türbelerin duvarlarını yalamasıyla virüs hızla yayıldı. İtalya ve ispanya da durumu ciddiye almadı. Geldiğimiz nokta da gün de ortalama 900 kişi virüsten  hayatını kaybetmektedir. Gelelim bize; Türkiye de durum biraz farklıydı; Çünkü Rusya ile savaş noktasına gelinmiş ve ağır bir mülteci sıkıntısıyla karşı karşıyaydık.

Yurdum insanı devletimiz tarafından alınan tedbirleri yetersiz görmüş olsa gerek ihtiyatı elden bırakmayarak bir dizi önlemler almaya başladı. Mesale ; Yozgat ta bir vatandaşımız virüsten korunmak için yoğurda arap sabunu katarak yedi ancak soluğu hastan de aldı. Çünkü zehirlenmişti. Hızını alamayan yurdum insanı bencilleşerek marketlerin pirinç, un, makarna raflarını boşalttı. Sözde  virüsle konuştuğunu söyleyen tarikat şeyhin den bahsetmek bile istemiyorum . Marketlerde de ise çileği tek tek seçtirmeyen durun virüs salgını var çileği ben vereceğim diyen market çalışanı kendince önlem alıyordu. Her gün kaçak kolonya dezenfekte spreyleri piyasaya sürülüyor. Saf alkolün virüse iyi geldiği belirtilerek satışı artırılmaya çalışılıyordu.

Son dönemde bir koronaya virüsüne karşı yüzde yüz koruma sağlıyor diyerek sahte hap üretilmeye başlandı. Hedef kitle olarak 65 yaş üzeri insanlar seçiliyordu. Yatsı namazından çıkan bir avuç ihtiyar delikanlıya ürünü satmaya çalışıyorlardı. Amca bir kere düzenbazların tuzağına düşmüştü.  Başladı şikayetlerini  sıralamaya;

-parmaklarımın arasında mantar, artık her şeyi unutuyorum. (amca 93 yaşında) şekerim de var zaten, bunlara da iyi gelir mi?

Satıcı cevap verir :  Ne diyorsun amca hepsine birebir, geçenlerde adamın birinin çocuğu olmuyormuş. 5 paket birden aldı, birinci paket bitmeden karısı hamile kaldı. Çocukları ikiz erkek olacakmış  mış adlarını da Eyüp Sabri koyacaklarmış.

Amca devam eder; benim hanımında dizleri ağrıyor, bel fıtığı da var ona da iyi geliyor mu ?

Satıcı cevap verir ne diyorsun amca her derde deva her derde deva deyince  ver oğlum o zaman 10 paket der ve amca hapı yutar.

Exit mobile version