Maria, Dorian, Katrina, Harvey, Irma, Jose ve Florence gibi isimlerin unutulmaz hale gelmesine bazen umulmadık bir şey sebep oluyor. Bazen Film karakteri, bazen futbolcu ismi, bazen siyasetçi, bazen kutsal kişiler, bazen de bir fırtına veya kasırga isimleri unutulmaz hale getirebiliyor. Bu isimleri duyunca sadece ABD’de değil dünyanın her yerinde çoğu insan kasırgalardan bahsedildiğini anlıyor.
Geçmişte kasırgalara isim verilmesinin en önemli nedeni, kasırga güzergahını için daha iyi bir iletişime olanak sağlaması idi.
İsim verilmeden önce kasırgalar, enlem ve boylamları belirtilerek tanımlanıyordu fakat sürekli değişen numaraları söylemek güç olduğu gibi farklı kaynaklara bilgi vermekte oldukça güçleşiyordu.
Kasırgaların hareketlerinin öngörülemezliği de durumu daha zorlaştırıyordu. Bu soruna bir çözüm olarak kasırgalara rastgele bir isim konulmaya başlandı.
19’ncu yüzyıl sonunda kasırgalara isim koyma fikrini Avustralyalı meteorolojist Clement Wragge başlattı.
40 yıl sonra George Stewart, 1941 tarihli popüler romanı Storm’da, eski kız arkadaşlarının adını güney Pasifik kasırgalarına veren bu meteorolijistten bahsedince, Wragge tekrar gündeme geldi.Roman İkinci Dünya Savaşı yıllarında özellikle de ABD donanması meteorolojistleri ve Hava Kuvvetleri personeli arasında popüler oldu. Üç ordu görevlisi 1944 yılında tropik fırtınalarla ilgili hava tahmin raporlarını hazırlamaları için Saipan’da görevlendirildiklerinde bu romandan esinlenerek, ‘aniden şiddetlenmek, öngörülemezlik, ve arkalarında enkaz bırakmaları’ esprisi ile fırtınalara eşlerinin isimlerini vermeye başladılar.
Kasırgaları isimlendirme isimlendirme, 1947 yılında ABD’ye taşındı. Miami’deki Hava Kuvvetleri Kasırga Dairesi, kuzey Atlantik’teki fırtınaları, ABD ordu ve donanmasının fonetik alfabesiyle (Able, Baker, Charlie vb) isimlendirmeye başladı.
1950 yılında art arda üç büyük kasırga oluştu. Bunlara verilen isimler ilk kez resmi basın bültenlerinde de kullanılınca ilk kez Amerikan medyası da kasırgaları isimleriyle haberleştirdi. Ancak, ordu alfabesi karışıklıklara neden olunca kadın isimlerinin kullanılması benimsendi.Başlangıçta ilk oluşan kasırga veya tropik fırtınaya ‘A’ harfi ile başlayan, ikincisine ‘B’ harfi ile başlayan bir kadın adı konuyordu ve bu böyle sürüyordu. Meteorolojist ve hava gözlemcilerinin, isim seçerken özellikle de yıkıcı potansiyele sahip kasırgalarda eski sevgili veya eşlerinin isimlerini seçtiği iddiaları tartışmalara neden olmaya başlamıştı bile.
Dünya Meteoroloji Organizasyonu, 1953 yılında buna bir düzen vermeye karar verdi ve önceden listeler hazırladı. Oluşan her tropik fırtına ve kasırgaya listede sıradaki isim veriliyordu. Ancak bu adım da tartışmaları sona erdiremedi. Sebebi ise listenin tamamen kadın isimlerinden oluşuyor olmasıydı. 1950’lerin dünyasında popüler bir espri olarak görülen bu durum 1960’larda kadınların eşitliklerini kazanmasının hızlanmasıyla tepkilerin iyice artmasına neden oldu. Kadınların başlattığı itiraz ve protestolar 1978 yılında Ulusal Atmosfer ve Okyanus İdaresinin (NOAA) pes etmesiyle sonuç verdi. NOAA artık kasırgalara erkek isimlerinin de verileceğini açıkladı. 11 Temmuz 1979 günü Meksika Körfezini vuran ‘Bob’, erkek adı verilen ilk kasırga oldu.